3 Kasım 2020 Salı

İran petrol tankeri Rus donanması eşliğinde Suriye’ye ulaştı

İran petrol tankeri Rus donanması eşliğinde Suriye’ye ulaştı

Geçtiğimiz hafta İran’a ait petrol tankeri ‘Samah’ın’ Süveyş kanalı yoluyla Akdeniz’e vardığı bildirildi. Deniz Trafiği İzleme Sistemi, İran tankerinin Cebelitarık Boğazı yerine Süveyş Kanalı rotasını kullandığını tespit etti. Süveyş Kanalı’ndan geçen Samah adlı tankerin Otomatik Tanımlama Sistemi’ne(AIS) rapor vermediği belirlendi. (Otomatik Tanımlama Sistemi (AIS-Automatic Identification System) yakın mesafeler içinde deniz araçlarının takip edilmesini sağlayan bir sistemdir. Kaynak http://www.gemitrafik.com/ais.htm) İran tankerinin AIS’e kasıtlı olarak rapor vermemesi, denizcilikte ‘kendini karanlığa gömmek’ olarak ifade ediliyor.

İran tankerinin Süveyş Kanalı’na vardığı vakitlerde, Rus donanmasına ait ‘Akademik Pashin ve Vice-Admiral Kulakov’ adlı savaş gemilerinin Suriye sahilinden Süveyş Kanalı’na doğru açıldığı kaydedildi. 14 Ekim’de Rus savaş gemileri İran tankeri ile birlikte Suriye’ye doğru yola koyuldu. Medyada, Rus donanmasının bu hareketi ‘eskortluk’ olarak yorumlandı. 17 Ekim’de İran tankeri ‘Samah’ Rus donanmasının koruması altında Baniyas Limanı’na ulaştı.

Geçtiğimiz günlerde Rus donanması ‘sivil gemilerin sorunsuz geçişini sağlamak için’ tatbikat yapacağını duyurmuştu. Uzmanlar, Rus donanmasının İran gemisine yaptığı ‘eskortluk’ eylemlerinin Doğu Akdeniz’deki dinamikleri değiştirebileceğini söylüyor. İran’ın Suriye’ye petrol akışını uluslararası yaptırımlara aleyhte bir eylem olarak niteleyen uzmanlar, Sezar yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Suriye rejiminin daha kötü yaptırımlara hedef olabileceği konusunda uyarıyor.

Tanker Krizi

2019 Temmuz ayında Suriye yolundaki ‘Adrian Darya-1’ İran tankeri Cebelitarık açıklarında Kraliyet donanması tarafından durdurulmuştu. İngiltere, yasal prosedürü hiçe sayan ve AB yaptırımlarını delen İran’ı Suriye’ye petrol sağlama suçundan suçlamış, Suriye’ye gitmeyeceğini garantilemesi halinde el konulan İran tankerinin serbest bırakılacağını açıklamıştı.

2019’un Temmuz ayında İran misilleme olarak İngiltere bandıralı Steno Impero adlı petrol tankerine, Hürmüz Boğazı’ndan geçtiği sırada el koymuştu. İngiltere’nin İran tankeriyle ilgili serbest bırakma kararının ardından İran, İngiltere tankeri hakkında ‘yoluna devam edebilir’ açıklamasını yapmıştı.

Etiketler: , , , , , , , , , , ,

Kanada Parlamentosu Alt Komitesi: Çin'in Uyguları hedef alan eylemleri soykırımdır

 

Kanada Parlamentosu Alt Komitesi: Çin'in Uyguları hedef alan eylemleri soykırımdır

Kanada Parlamentosu Uluslararası İnsan Hakları ve Uluslararası Kalkınma Alt Komitesi, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Türk kökenli halklara yönelik uyguladığı zulmü BM Soykırım Sözleşmesi’nde yer alan maddeler doğrultusunda ‘soykırım’ olarak nitelendirdi.

Alt Komite, Doğu Türkistan’da Uygurlara ve diğer Türk kökenli müslümanlara uygulanan zulümleri kınayarak, uluslararası toplumun bu olaya kayıtsız kalmamasını istedi.

Kanada Parlamentosu Alt Komitesinin 2018’den beri sürdürdüğü oturumlarda zulümlere tanıklık etmiş birçok kişinin ifadesinin alındığı iddia edildi. Tanıkların ifadelerinde ‘’Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanlara zulmetmek için Çin hükümetinin kitlesel gözaltı, zorla çalıştırma, insanlar üzerinde baskı yoluyla gözetim ve nüfus kontrolü’’ gibi çeşitli eylemler gerçekleştirildiği bilgisi yer aldı. Duruşmadaki tanıklar, Çin hükümeti eylemlerini Uygur etnik grubunu ‘ortadan kaldırma amacı taşıyan emeller’ olarak adlandırdı. Bazı tanıklar Çin hükümetinin Uygurlar üzerindeki faaliyetlerini, BM’in 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin II. Maddesinde belirtilen soykırım tanımına uyduğunu ifade etti.

Komitenin yayınladığı basın açıklamasında, Çin’in uluslararası eleştirilere hedef olmasına rağmen ‘toplama kampı’ olarak addedilen yerlerde Uygur ve diğer Türk kökenli Müslümanların tutuklandığı belirtildi. Açıklamaya göre, yaklaşık 2 milyon Uygur ve diğer Türk kökenli Müslüman bu toplama kamplarında tutuldu. Komite toplama kamplarında tutulan Müslümanların ‘psikolojik, cinsel ve fiziksel tacize’ maruz kaldıklarını doğruladı. Komite, toplama kamplarında Uygur dilinin yasaklandığını, kamplarda tutulan insanların Çince konuşmak zorunda olduğunu belirtirken, insanlara baskı yoluyla Çin kültürünün dayatıldığını ve insanların Çin hükümetini övmek durumunda kaldığını kaydetti.

Kanada Parlamentosu Uluslararası İnsan Hakları ve Uluslararası Kalkınma Alt Komitesi, uluslararası toplumu Doğu Türkistan’da Uygurlara karşı işlenen zulümleri ‘soykırım’ olarak adlandırmaya çağırdı. Ayrıca Komite, Uygurlara ve diğer Türk kökenli Müslümanlara karşı insan hakları suçları işleyen Çin hükümeti yetkililerine yaptırım uygulanmasını istedi.

 

Etiketler: , , , ,

ABD’den Tayvan’a milyarlarca dolarlık silah satışı

ABD’den Tayvan’a milyarlarca dolarlık silah satışı

ABD Dışişleri Bakanlığı, Tayvan’a 2,37 milyar dolar değerinde Harpoon Kıyı Savunma Sistemi satışını onayladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ‘’maliyeti tahmini 2.37 milyar dolar olan 100 adet Harpoon Kıyı Savunma Sistemi’nin içerdiği ekipmanların satışı, bölgedeki askeri denge üzerinde değişiklik yaratmayacak.’’ ifadesi kullanılırken, ABD’nin Tayvan Boğazı’nda kalıcı bir barış istediği vurgulandı.

ABD geçtiğimiz hafta Tayvan’a 1,8 milyar dolar değerinde silah satışını onaylamıştı.

Tayvan’dan silah satışları üzerine açıklama

Tayvan Savunma Bakanlığı, ABD’den alınan silah sistemlerinin savunma kapasitesine katkı sağlayacağını açıkladı. Bakanlık, silah sistemlerinin Tayvan Boğazı’nda barış ve istikrarı sürdürme konusunda ordunun savaş yeteneklerini geliştireceğini duyurdu.

Tayvan’ın ABD’den ihraç ettiği savunma sistemleri ve silahlar üzerine yaptığı açıklamada, Çin’in askeri genişlemesine ve kışkırtmasına maruz kalan Tayvan’ın askeri imkânlarını yenilemeye ve asimetrik savaş gücünü oluşturmada hızlanmaya gideceği kaydedildi.

Çin silah satışlarına karşı

ABD’nin Tayvan’a silah tedarikinin ardından Çin Dışişleri Bakanlığı, Tayvan’a silah satışı yapacak ABD’li şirket ve şahıslara yaptırım uygulanacağını belirtti.

Washington yönetiminin planladığı tüm silah satışlarını durdurmaya çağıran Çin, ‘’egemenliğini ve güvenlik çıkarlarını ihlal eden hareketlere karşı meşru ve gerekli tedbirleri alma hakkına sahip olduğunu’’ savunuyor. 

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao, 22 Ekim'de yaptığı açıklamada, Çin'in gelişmelere göre ''gerekli tepkiyi'' vereceğini söylemişti.


Etiketler: , , ,

25 Mayıs 2019 Cumartesi

Afganistan güneyinde ABD'ye ait helikopter düştü


Afganistan’ın güneyindeki Hilmend ilinde ABD’ye ait bir helikopterin düştüğü bildirildi.

Afganistan'ın güneyinde ABD helikopteri düştü

Afganistan’daki ABD kuvvetleri sözcüsü Albay David Butler’in Cumertesi günü yaptığı açıklamada, Hilmend ilinde gerçekleştirilen bir operasyonda, indirme yapılacağı sırada, CH-47 Chinook tipi helikopterin acil iniş yaparken düştüğü ifade edildi.

AFP’ye konuşan Albay Butler, helikopterin acil iniş yapmasının ardından tamamen kullanılamaz hale geldiğini, helikopterde bulunan ABD ve Afgan güçlere bağlı personellerin yaralandığını, hastanelere nakledilen askerlerin durumlarının stabilize edilmeye çalışıldığını söyledi.

Butler, ayrıca helikopterin düşman ateşi sonucu düşürülmediğini, acil iniş yaptığı sırada düştüğünü vurguladı.

Taliban kaynakları, dün gece saat dokuz sularında ABD’ye ait Apache helikopterin Hilmend iline bağlı Nevzad ilçesinde gece indirmesi yaptığı sırada düştüğünü aktardı. Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahit, helikopter enkazının kendi bölgelerine düştüğünü, helikopter içindeki tüm personelin ise öldüğünü açıkladı.

Bölgeden gelen görüntüler helikopterin tamamen imha olduğunu doğruluyor:




Chinook tipi helikopterler, Afganistan’da askeri birlikleri herhangi bir bölgeye sevk etmede ve ikmal malzemesi taşımada sıklıkla kullanılıyor. Chinook tipi helikopterler vasıtasıyla gece indirmeleri de gerçekleştiriliyor.

Katar’ın başkenti Doha’da ABD ile Taliban arasında barış müzakereleri sürerken, Afganistan’da da çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Taliban’ın Nisan 2019’da ilan ettiği ‘Fetih Operasyonları’ kapsamında bugüne kadar 6 ilçeyi ele geçirildiği iddia ediliyor. Çatışmalar tüm şiddetini korurken, Taliban’ın hem masada ve hem sahadaki üstünlüğü, ABD’nin Afganistan özelindeki stratejik adımlarını zorlu hale getiriyor.



Etiketler: , , ,

12 Mayıs 2019 Pazar

İddialar ABD’nin Afganistan’da DAEŞ’i desteklediğini gösteriyor

İddialar ABD’nin Afganistan’da DAEŞ’i desteklediğini gösteriyor

(parantez içerisindeki cümleler benim notlarım ve eklemelerimdir)


DAEŞ’in Afganistan’da yer edinme çabaları

DAEŞ, Suriye ve Irak’ta büyük bir kayıp yaşamasının ardından yönünü Afganistan’a çevirdi. Batı ülkelerinden dahil olan birçok savaşçı ya Afganistan’a ‘hicret etti’ ya da zaten Afganistan’da DAEŞ saflarında yer alıyor.

Afganistan’da DAEŞ’e bağlı 10,000 militanın bulunduğu ve bu sayının gittikçe arttığı iddia edilmekte. Afganistan’a komşu ülkeler ise bu gelişmelerden dolayı endişe içerisinde.

Afganistan komşu devletlerinden yetkili konumundaki biri, hayali halifeliğe bağlı ideolojinin, yıkıcı planlarını uygulamaya geçirmek için DAEŞ'e bağlı Horasan kanadının öncülük ettiği uluslararası terörizmin (dünya genelinde) yayılmasında, Afganistan kuzeyinin bir sığınak bölgesi haline dönüşebileceği ihtimali üzerinde duruyor. (Bu iddia büyük ihtimalle eski tarihlerde öne sürülmüş olmalı. Çünkü Taliban’ın geniş çaplı saldırıları sonucu DAEŞ, Afganistan kuzeyinden çekilmişti). Ayrıca DAEŞ’in, Orta Asya ülkelerini istikrarsızlaştırma amacıyla Afgan hükümetinin üslerini kullanma niyetinde olduğu da iddia edilmekte.

ABD’nin DAEŞ’e silah nakli yaptığı iddiası

Ülkede istikrarı sağlamak adına Taliban ile barış görüşmelerini sürdüren ABD, Suriye ve Irak’ta ağır yenilgiler alan DAEŞ’in Afganistan’a sızmasında pay sahibi olduğu iddia ediliyor.

Ancak ABD ve NATO bu tür (DAEŞ’in desteklendiği) iddiaları reddediyor. ABD, DAEŞ’in Afganistan’ın bazı kısımlarında hakimiyetini yitirdiğini, ABD ve Afgan güçlerinin baskısına karşı direncinin azaldığını söylüyor. (Aynı ABD, Taliban’ın Cevzcan vilayetinde DAEŞ’e gerçekleştirdiği şiddetli saldırılardan ve DAEŞ’in Cevzcan’dan Taliban tarafından atılmasının ardından DAEŞ üyelerini helikopterlerle başka bir bölgeye sevk etmişti.)

Geçmiş tarihlerde El Cezire’ye konuşan eski Afganistan başkanı Hamid Karzai, ABD’nin, Afganistan’da DAEŞ ile gizli anlaşmalar/görüşmeler yaptığını ve ABD’nin DAEŞ’i savaş halindeki ülkeye sürerek örgütün gelişmesine katkıda bulunduğunu vurgulamış, ABD’nin DAEŞ ile dolaplar çevirdiğini söylemişti. ‘’Bence tam ABD varlığı altında DAEŞ ortaya çıktı. Afgan halkı iki yıldır (kendilerine karşı gerçekleştirilen) insan hakları ihlallerini ve acılarını yüksek sesle haykırdı lakin Afgan halkının çabaları için hiçbir efor sarf edilmedi. ABD, 13 Nisan 2017’de Afganistan’ın doğusunda yer alan Nangarhar ilinin Açin ilçesinde ‘Tüm Bombaların Anası’ olarak bilinen 11 tonluk (GBU-43/B MOAB)’ı deneme bahanesiyle DAEŞ’i kullandı.’’
(DAEŞ’i desteklediğini reddeden NATO ve ABD’nin, Afgan sahası üzerinde DAEŞ’e silah nakli yapan helikopterlerin inişine engel olmadığı belirtiliyor.)

Birçok silahın kimliği belirsiz helikopterlerce ‘sıklıkla’ Afganistan topraklarına nakledildiği iddiaları mevcutken, Afganistan hava sahası üzerinde tam kontrolü bulunan ABD ve NATO’nun DAEŞ’e silah nakleden uçak/helikopterlerin uçuşuna engel olmadığını ileri süren kaynaklar bulunuyor. (ABD barış görüşmelerinin anlaşma şartlarında, Taliban'a Afganistan sınırları içerisinde 'terörist' gruplara yardım ve yataklık sağlamaması gerektiğini söylemişti. Belli ki terörist gruplar ABD’nin kırmızı çizgisi. ABD’nin DAEŞ’i desteklediği iddialarında gerçeklik payı var ise, Taliban bu iddiayı barış görüşmelerinde yedek kart olarak masaya sürebilir.)

Afgan güçlerinin DAEŞ üzerindeki baskısı

Nisan ayı başlarında Afganistan’daki güvenlik güçleri başkent Kabil’de DAEŞ’e bağlı 6 medya aktivistini tutukladı. Tutuklanan DAEŞ üyeleri, sosyal medya ağlarında DAEŞ propagandası yürütmekteydiler. Yürütülen propagandaların çoğu sosyal medya ağlarından Facebook, Twitter, Instagram ve Telegram’da gerçekleştiriliyordu. (bazı kaynaklar, Horasan Vilayeti’nin Sri Lanka saldırısıyla bağlantısı olabileceğini iddia etmişti)

Afgan güvenlik güçleri Nangarhar ilinde düzenlediği operasyon sırasında 10 DAEŞ üyesini tutuklamıştı. Aynı operasyonda 12,500 kilogramlık patlayıcı ele geçirilmişti. Afgan ordusu, DAEŞ ve Taliban, ülkenin doğusunda üç yönlü savaşın zeminini oluşturma kapsamında hazırlıklarını sürdürürken birkaç hafta önce DAEŞ, Kunar vilayetinde Taliban’a karşı saldırılar başlatmıştı. Kunar vilayetinde yaşanan şiddetli çatışmalar 20,000’den fazla bölge sakininin yerinden olmasına neden olmuştu.

Etiketler: , , , , , ,

2 Mayıs 2019 Perşembe

‘’DAEŞ, Orta Asya’ya yayılmak için, Afganistan’da yer edinmeye çalışıyor’’


‘’DAEŞ, Orta Asya’ya yayılmak için, Afganistan’da yer edinmeye çalışıyor’’



Rusya Savunma Bakanı Sergei Shoigu’nun, 29 Nisan 2019 Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rusya’da yasadışı bir örgüt olan DAEŞ’in, Afganistan’da konumunu güçlendirmek ve bölgedeki yayılımını genişletmek için Afganistan’ı geçiş üssü görevinde kullanabileceğini belirtti.

Şangay İşbirliği Teşkilatı’na üye devletlere bağlı savunma bakanlarının Bişkek’te bir araya geldiği toplantıda konuşan Shoigu, DAEŞ’in Suriye ve Irak’ta yenilgiye uğramasından sonra, DAEŞ’e bağlı teröristlerin Suriye ve Irak’tan, Güneydoğu Asya ve Orta Asya’ya kayabileceği tehlikesine dikkat çekti.

DAEŞ’in Orta Asya’ya yayılmak için Afganistan’da toprak elde etme çabası ve ABD’nin Afganistan’daki varlığının bir çözüm olmaması


‘’Sonuç itibarıyla sınır ötesi suçlar artış gösteriyor. Aşırıcı ve ayrılıkçı hareketler için bir üreme ortamının oluşması, terör hücrelerinin vücut bulmasını sağlıyor. Böylece Afganistan’daki durum karmaşık bir hale bürünüyor.’’

Shoigu, ABD’nin yıllardan beri Afganistan’da süregelen varlığının, mevcut sorunları çözmekte yetersiz kaldığını vurguladı.

Shouigu, DAEŞ bölgede yayılmak için Afganistan’ı geçiş üssü işlevinde kullanıyor. Bu durum DAEŞ’in (ülkedeki) mevkisini güçlendirmesinden kaynaklanan endişelerin oluşmasına yol açıyor, ifadelerinde bulundu.

Rusya Savunma Bakanı iş birliği için bir nevi teklifte bulundu.


Shoigu, Afganistan’da artan ve diğer bölgelere yayılan terör tehdidine karşı ortaklaşa mücadele etmenin, narkotik ilaçların üretilmesine ve yurt dışına çıkarılmasına karşı bir rol edinmenin, Afganistan’ın tekrar uzlaşması ve ekonomik olarak yeniden canlanması konusunda destek çıkmanın ehemmiyetinden bahsetti.

Dış güçlerin müdahalesi olmadan barış görüşmelerinin devam etmesi önerisi


Shoigu son olarak, Afganlar arasında gerçekleşen barış görüşmelerine destek göstermenin son derece önemli olduğunu düşünmekteyiz, açıklamalarında bulundu.

Kaynak: TASS

Etiketler: , , , , ,

22 Mart 2018 Perşembe

ABD'nin Afganistan'daki güvenlik stratejileri çerçevesinde Taliban ve IŞİD'in durdurulamayan saldırıları

ABD'nin Afganistan'daki güvenlik stratejileri çerçevesinde Taliban ve IŞİD'in durdurulamayan saldırıları


ABD ve Afgan hükümetinin başkent Kabil'deki Taliban ve IŞİD'e bağlı hücre evlerine yönelik operasyonlar düzenlemesine karşın bu silahlı grupların ilerleyen zamanlarda ABD ve Afgan hükümetinin amaçlarını boşa kılmak adına ölümcül saldırılar düzenlemesini beklenilmekte.

Taliban, başta başkent Kabil olmak üzere Afganistan'daki kontrol hakimiyetini kanıtlamak ve hükümetin ülkede bir kontrole sahip olmadığını göstermek için ülke genelinde yabancı güçlere, Afgan ordusuna ve istihbarat kuvvetlerine büyük saldırılar düzenleyebilir. Geçtiğimiz günlerde Kandahar'da NATO/ABD güçlerine yönelik saldırıların gerçekleştirildiğini hatırlatalım.

Washington Post'un iddiasına göre Kabil'deki nüfusun son 15 yılda 10 kat artması, şehirde güvensizliğe ve karmaşıklığa yol açarak silahlı grupların kentte kolayca yerleşmesine ve hücre evleri kurmasını sağladı.

Başkent Kabil'de ve ülkenin bazı bölgelerinde hücre evlerine yapılacak olan baskınlarda artış gözlemleneceği, bazı baskınlara ABD unsurlarının da katılacağı ifade ediliyor.

ABD, Afganistan'a yeni konuşlandırdığı askerleri ile öncelikli olarak Kabil'in güvenliğini sağlama çalışmalarını başlattı. Birçok asker ve polise güvenliği sağlama hususunda özel eğitimler veriliyor. Ordu ve polis teşkilatı içinde ise yeni bir reform yapıldı. Birçok komutan ve üst düzey yetkili görevlerinden uzaklaştırıldı. Güvenlik için son donanımlı ekipmanlar şehre yerleştiriliyor. Şehrin güvenliğini üst seviyelere çıkarmak için ABD'nin eğittiği özel birlikler kente ek olarak yerleştirilecek ve sayıları arttırılacak.

Afganistan'daki istihbarati faaliyetlerin henüz tam olarak rayına oturmadığını belirtmek gerek. İstihbarat güçleri ne kadar Taliban veya IŞİD üyesini tutukladıklarını iddia etseler de tutuklamalardan bir gün geçmesinin ardından bile büyük ölçekli saldırılara şahit olabiliyoruz.

Başkentte güvenliğin zayıf olması, militanların başkente rahatlıkla giriş-çıkış yapabilmesi, silahlı grupların Kabil'de kolayca örgütlenebilmesine ve saldırılar düzenlemesine olanak sağlıyor.

IŞİD'in Şii/Hazaralara yönelik gerçekleştirdiği saldırılar


Kabil'de yükseltilmeye çalışan güvenlik faaliyetlerinin henüz sonuç vermediği gün gibi ortadadır. Nevruz kutlamaları sırasında IŞİD tarafından düzenlenen saldırıda çoğunluğu Şii Hazaralardan oluşan 29 kişinin öldüğü açıklanmıştı. IŞİD'in Hazara/Şii kesimini Afganistan'daki savaşa çekmek istemesi ve halen 'Nevruz' gibi kültürel ve özel günlerde saldırılarının engellenememesi büyük bir sorun teşkil ediyor. Taliban, IŞİD'in Şiilere gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak 'sivil' şahısların hedef alınmamasının gerektiğini ve yeni bir cephe açılmamasını savunuyor.

İddialara göre Afganistan'a konuşlandırılan IŞİD üyeleri bombalı saldırılarda özellikle Şii/Hazara kesimini hedef alıyor. Suriye'deki Fatimiyyun Tugaylarına bağlı Afgan göçmenlerden oluşan genelde etniki Şii veyahut Hazara kökenli olan savaşçıların Afganistan'daki çatışmalara çekilmek istenmesi ve İran'ın da savaşa dahil edilmek istendiği ön görülebilir bir durumdur.

Suriye'de etkili bir tecrübe edinen Afgan savaşçıların Afganistan'da kullanılması muhtemel olarak görünüyor. Suriye'de savaşın bitmesinin ardından Şii/Afgan savaşçılarının başı boş bırakılmayacağı belirtilirken Afganistan için bir tehdit olarak da görülüyor.

İran, Suriye'nin ardından Afganistan'ı gözüne dikebileceği, ön cephelerde yer verdiği Şii/Afgan savaşçılarını, Afgan iç savaşında kullanmak istemesi ve ABD'ye karşı başarılı olduğunu kanıtlamak, İran adına bir fırsat olarak görülebilir.

Bahar sezonunun yaklaşmasıyla beklenen şiddetli saldırılar ve güvenlik eksiklikleri


Kabil'de ABD tarafından özellikle güvenlik önlemleri son zamanlarda gündem edilse de halen bir sonuca varılamaması ve saldırıların artarak devam etmesi dünyada ses getiriyor.

Afgan istihbaratının bu konudaki eksikliği ve ordudaki yolsuzluk ve kayırmalar bahane edilse de henüz güvenlik adına gelişmelerin yaşanmaması silahlı örgütlerin rahatça ülke genelinde saldırılar sürdürebilmesini sağlıyor.

Taliban'ın bahar yaklaşırken ülkenin dört bir yanında zarar verici ölçekte saldırılar düzenlemesi, güvenliğin üst seviyelere çıkarılma çalışmalarının başlatıldığı Kabil'de ise IŞİD'in etkin bir şekilde bombalı saldırılar gerçekleştirmesi güvenlik zafiyetinin bir göstergesidir.

TAPI Projesi ve Taliban 

TAPI projesine desteğini duyuran Taliban, bu projenin ülkedeki etkin olduğu bölgelerden geçmesiyle birlikte evrensel alanda sesini daha çok duyurmak ve kendini meşrulaştırmak için bu bölgelerde kendi hakimiyetini ve diğer ülkeler tarafından saygınlık kazanma olasılığını göze alarak son zamanlarda Herat, Ferah, Nimruz, Hilmend ve Kandahar'da saldırılarını arttırdı.

Özellikle Hilmend ve Kandahar'da rejim güçlerine kıyasla kontrolü pek fazla olan Taliban, Ferah ve Nimruz'da da son zamanlarda saldırılarını arttırdı. Ferah'ın Bala Buluk ilçesinde saldırılar devam ederken bahar sezonunda bu ilçenin Taliban'a düşebileceği düşünülüyor. Bala Buluk ilçesi TAPI projesinin geçiş noktalarından biri olarak stratejik konumda.

Kaynakça: https://www.aljazeera.com/news/2018/03/afghanistan-dozens-killed-explosion-kabul-university-180321083838645.html

https://www.washingtonpost.com/news/checkpoint/wp/2018/03/14/the-taliban-is-in-the-city-secretive-raids-by-u-s-forces-among-the-options-used-to-stop-attacks-in-kabul/?utm_term=.eed11bcbd994

https://aa.com.tr/tr/dunya/halepteki-fatimiyyun-tugayi-afganistan-icin-de-tehdit/709357

https://www.stratejikortak.com/2018/03/guney-asya-haber-arsivi-ve-analizi-subat-2018.html

Salih Aydın Krokons

Etiketler: , , , , ,